Normal Doğum mu Sezaryen mi ? Kaldığımız yerden; Günümüzde sezaryen oranlarının artmasının pek çok sebebi var mutlaka. Ancak doğum normal başlamışken sezaryene dönülebilecek  bir çok  neden vardır. Doğumun üç ana elemanı olan yol, yolcu, motor kuvvetin herhangi birisinde oluşan yetersizlik veya sorun bebek ve anne hayatı gözetilerek sezaryene gidişe sebep olabilir. Bu üç eleman birbiriyle koordine ve olması gerektiği gibi çalışırsa zaten hiçbir sorun olmadığı için doğum normal şekilde sonuçlanır. Yolda sorun, yani bebeğin annenin karnından başını çıkaracağı dış dünyaya kadar olan mesafede önüne çıkan herhangi bir engeldir. Bu engel bazen bebeğin en başta başını yerleştirmesi gereken ilk kalça girişidir. Elimizle hissettiğimiz kalça kemikleri hizasında sayılır. Bazen kemik yolun  giriş seviyesi değil de ortasındadır. Bazen de kemik yolun en sonunda takılınır. Bu durumlarda bazen ağrı bazen de suyun gelişi ile doğum başlamış ve ilerliyor olsa da bebek takılacağı seviyeye geldiği an, bebeğin başının iniş hızı yavaşlar veya tamamen durur. Hekim veya ebe düzenli aralıklarla yaptığı muayenelerle bu durumu farkeder. İlerleme durduğu ve bebeğin bu şekilde çıkamayacağı anlaşıldığı için doğumun ortasında sezaryene gitmek gereği doğar. Bazen de bebeğin kafası en son noktaya yani çıkacağı alt pelvis hizasına kadar sorunsuz ilerler, neredeyse dışardan görünür noktaya gelir. Ağrıya ve anne tarafından itilmesine rağmen buradan iki saat içinde dışarıya çıkamazsa yine sezaryene dönülür. Düşünün anne doğumhanede, herkes bebeğin son noktaya geldiğini biliyor ve kolay bir doğum umuyor ve birden sezaryene gidiliyor. Doğum anında en istenmeyen ve hayal kırıklığı yaratan bu durum, bebeğin başı ile annenin pelvisi arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanır. Bebek normal şekilde dışarıya çıkamaz. Sezaryenin yapılamadığı durumlarda, bebek dönememişse FORSEPS (kaşık) denen aletler bebeğin başına geçirilerek bebek maşayla tutar gibi tutulup annenin içinde çevrilerek doğum sağlanabilir. Ancak bu aletlerin yarattığı baskı nedeniyle bebeklerde kafatası kırıkları veya annede yırtıklar oluşma olasılığı vardır. Başı son noktada takılmış dışarıya çıkamayan bebeği dışarıya almak için kullanılan ikinci bir müdahele şekli de VAKUMDUR. Bebeğin başına takılan kubbemsi çanlar, bir pompa ile havası çekilerek bebeği kafa derisinden vantuzlamış olur. Böylece içerden bir şekilde çıkamayan bebek vakumlanmış havayla kavranarak dışarıya çekilir. Dışarıya çıkar çıkmaz vakumun havası boşaltılarak alet bebeğin kafa derisinden ayrılır. Bebeklerin saçlı derisinin altında beyin gelişimini ciddi olarak etkilemeyen ancak görüntüyü bozan kanamalar (subkutan hematom) oluşabilir. Bu uygulamalara halen zaman zaman başvurulmaktadır. Ancak değişen koşullar nedeniyle hem bu müdahelelerin öğretilmesi hem de uygulanması giderek azalmaktadır. Azalan vakum ve forseps sezaryen oranını arttırır. Doğum seyri içinde sezaryene dönülmesi gereken durumların bazıları da bebekle ilgilidir. Bebek annenin rahminin her kasılmasında belli ritm ve düzen içinde yaşam döngüsünü sürdürmelidir. Beynine giden kan akımı azalmamalıdır. Bunun için de anneden bebeğe geçen, kan akımı azalmamalıdır. Yoksa bebeğin beyni daha anne karnındayken gereken oksijeni alamadığı için hasar görmeye başlar. Non stres test (NST), annenin karnına bağlanan bazı alıcıların, bebeğin kalp atışlarıyla eş zamanlı yazdırılaran rahim kasılmalarını bir kağıda aktararak alınan bir grafiktir. Çıkan şekillere göre hekim veya ebe bebeğin ve annenin durumu hakkında daha net ve objektif bilgiler edinir. Bu sonuçlarda bazen bebeğin kordonuna ve beynine giden kan akımının azaldığı, bazen annenin rahim kasılmalarının gereğinden sık ve düzensiz olduğu, bazen bebeğin kalbinde ritm bozukluğu olduğu saptanabilir. Böyle durumlarda rahim normal olarak açılmaya devam etse de, sezaryen kararı verilip bebeğin biran önce dışarıya alınması gerekebilir. İtme kuvveti veya motor kuvvet, rahmin bebeği belli aralıklarla sıkıştırarak önce anne karnında dik durmasını sağlayan, aşağıya doğru iterken bir taraftan da rahim ağzını çekiştire çekiştire inceltip açan ana kuvvettir. Doğumdan haftalar önce başlar. Önce bebeğin şeklini düzenler, sonra başını pelvise sokar ve aşağıya doğru iter. Yol boyunca inişini sağlayacak sıklık ve düzende gelir. En sonunda da bebeği dışarıya iter. Bazen annede hiç oluşmaz ve bebek doğru şekilde anne karnında yatmadığı için sezaryene gidebilir. Bazen başta oluşur sonra azalır ve kaybolur. Bazen çok sık gelir ve bebeğe giden kan akımının azalmasına sebep olarak bebeğin anne karnında yapmaması gereken kakasına (mekonyum) sebep olabilir. Bebeğin anne karnında yaptığı kaka, dışarıya değil bebeğin suyuna karışacaktır. Amniyos suyu dediğimiz bu sıvı olmaması gereken mekonyum ( ilk kaka) ile dolarsa bebek iyi durumda değil demektir. Bu durumda da acil sezaryen yaparak bebeği hemen dışarıya alıp, solunum desteği yapmak, midesini yıkamak gerekebilir.    ' MADEM SEZARYEN OLACAKTI NİYE BU KADAR SANCI ÇEKTİRDİNİZ, BAŞTAN SEZARYEN YAPSAYDINIZ ' cümlesini duymamış jinekolog yoktur. Bu cümle, doksan dakika mücadele etmiş, elinden gelen her şeyi yapmış ama maçın sonunda yenilgiye uğramış bir takımın teknik direktörüne 'MADEM YENİLECEKTİNİZ NİYE MAÇA ÇIKTINIZ?'  demekle aynıdır. Kalın sağlıcakla. Op. Dr. Seçil Günay Avcı.